الإنجليزية - التركية
تعريف an action of an elaborate or public character في الإنجليزية التركية القاموس.
- performance
- {i} performans
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
-She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Yeni sunucu çok daha iyi performansa sahip olmalıdır.
-The new server should have much better performance.
- performance
- (Ticaret) ortaya koyma
- performance
- (İnşaat) işlevsellik
- performance
- çalma
- performance
- (Tiyatro) oynayış
- performance
- üretkenlik
- performance
- randıman
- performance
- ifa
- performance
- Bir sanatçının sanatını icra ettiği mekânda sanatını icra edişi, sergilemesi; performans
- performance
- (Askeri) RANDIMAN; VERİM; PERFORMANS: Bir makine veya cihazın rakamlarla ifade edilen gerçek çalışma kapasitesi. Bu kapasite, çeşitli itibari nispetlerle ifade olunur
- performance
- {i} yapma
- performance
- {i} (oyunu) oynama; (oyun) oynanma
- performance
- amel
- performance
- temsil
- performance
- {i} oyun
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
-The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Oyunun sonucu onun performansına bağlı.
-The game's outcome hangs on his performance.
- performance
- benefit performance yardım için yapılan gösteri veya temsil
- performance
- (İnşaat) performans, güç, verim
- performance
- {i} temsil, gösteri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an action of an elaborate or public character في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- performance
an action of an elaborate or public character
الواصلة
an ac·tion of an e·lab·o·rate or pub·lic char·ac·terالتركية النطق
ın äkşın ıv ın îläbrıt ır pʌblîk kerîktırالنطق
/ən ˈaksʜən əv ən əˈlabrət ər ˈpəblək ˈkerəktər/ /ən ˈækʃən əv ən ɪˈlæbrət ɜr ˈpʌblɪk ˈkɛrɪktɜr/
Resimler
المفضلات