الإنجليزية - التركية
تعريف an act of prostitution. generally used with turn في الإنجليزية التركية القاموس.
- trick
- {i} numara
Tom sihirli bir numara yaptı.
-Tom performed a magic trick.
Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
-You can't teach an old dog new tricks.
- trick
- {i} güzel kadın
- trick
- (fiil) kandırmak, oyun etmek, oyuna getirmek, aldatmak, faka bastırmak
- trick
- katakulli
- trick
- fırıldak
- trick
- kazık
- trick
- birine oyun oynamak
- trick
- şeytanlık
- trick
- al
- trick
- oyun
Sık sık bana oyunlar oynardı.
-She would often play tricks on me.
Oyun yapması için köpeği eğittim.
-I trained the dog to do tricks.
- trick
- hüner
Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor.
-It's hard to teach an old dog new tricks.
- trick
- ustalık
- trick
- muzip
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
-Stop playing tricks on your brother.
- trick
- el çabukluğu
- trick
- üçkâğıda getirmek
- trick
- incelik
- trick
- {i} 1. hile, oyun, dolap, numara: She uses tears as a trick to gain sympathy. Kendini acındırmak için ağlama numarası yapıyor. play a trick on
- trick
- {i} çalım
- trick
- {i} üçkâğıtçılık
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an act of prostitution. generally used with turn في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- trick
At the worst point, she was turning ten tricks a day.
an act of prostitution. generally used with turn
الواصلة
an act of prostitution. gen·er·al·ly used with turnالنطق
Resimler
المفضلات