ambalaj

listen to the pronunciation of ambalaj
التركية - الإنجليزية
package

The instructions are on the package. - Talimatlar ambalaj üzerindedir.

pack

This packaging is hard to remove. - Bu ambalajı kaldırmak zordur.

I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags. - Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.

packing

Tom sent Mary packing. - Tom Mary'yi ambalajlamaya gönderdi.

packing; package
packaging

Tom ripped his new socks getting them out of the packaging. - Tom yeni çoraplarını ambalajından çıkardı.

They work for a packaging company. - Bir ambalaj şirketi için çalışmaktadırlar.

wrapping

Do you have any wrapping paper? - Hiç ambalaj kağıdın var mı?

case

The eggs in this case are fresher than those in the other case. - Bu ambalajdaki yumurtalar diğer ambalajdakilerden daha tazedir.

packing in
ambalaj listesi
(Ticaret) packing list
ambalaj ipi
wrappings
ambalaj ipi
packthread
ambalaj ipi
pack thread
ambalaj kâğıdı
kraft
ambalaj kâğıdı
wrapping paper, packing paper
ambalaj kâğıdı
wrapping paper

Do you have any wrapping paper? - Hiç ambalaj kağıdın var mı?

ambalaj kâğıdı
kraft paper
ambalaj kâğıdı
brown paper
ambalaj kâğıdı
packing
ambalaj makinesi
packer
ambalaj sandığı
packing case
ambalaj talaşı
excelsior
ambalaj yapmak
to pack, to wrap up
ambalaj yapmak
to make packages, wrap things
birincil ambalaj
(Tıp) immediate packaging
iade edilebilir ambalaj
(Askeri) returnable container
plastik ambalaj
plastic package
balonlu ambalaj
Bubble wrap
aktif ambalaj
(Gıda) active package
aktif ambalaj
(Gıda) active packaging
elektronik ambalaj
electronic packaging
esnek ambalaj
(Gıda) flexible package
ikincil ambalaj malzemesi
(Tıp) secondary packaging material
kılıf ambalaj
snap blister
perakende ambalaj
(Gıda) retail package
standart ambalaj
(Askeri) standard package
standart ambalaj
(Askeri) standard pack
yetersiz ambalaj
(Ticaret) inadequate packing
التركية - التركية
ambalaj
المفضلات