also; as well; besides

listen to the pronunciation of also; as well; besides
الإنجليزية - التركية

تعريف also; as well; besides في الإنجليزية التركية القاموس.

in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir. - In addition to English, he can speak French.

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur. - In addition to English, he speaks German.

in addition
fazladan
in addition
ek olarak

Maaşına ek olarak biraz geliri var. - He has some income in addition to his salary.

İngilizceye ek olarak Almanca eğitimi yapmak istiyorum. - I want to study German in addition to English.

in addition
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
Bir de, hem de, buna ek olarak
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

in addition
hem de
الإنجليزية - الإنجليزية
in addition
also; as well; besides
المفضلات