الإنجليزية - التركية
تعريف aesthetic, meeting the standards of art في الإنجليزية التركية القاموس.
- artistic
- {s} güzel sanatlarla ilgili
- artistic
- sanatçı ruhuna sahip
- artistic
- sanatsal yönü olan
- artistic
- sanatsal
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.
-The artistic beauty of the garden is truly amazing.
Beyninizin sol tarafını çok kullanıyorsunuz. Daha sanatsal olabilmek için beyninizin sağ tarafını kullanmaya çalışın.
-You live in your left brain too much. Try to use your right brain to be more artistic.
- artistic
- sanatlı
- artistic
- sanat yönü olan
- artistic
- artistik
Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır.
-The desire to survive and the fear of death are artistic sentiments.
Tom çok artistik değil.
-Tom isn't very artistic.
- artistic
- estetik güzellie sahip
- artistic
- {s} sanatkârane, sanatlı
- artistic
- {s} sanatçı ruhlu
Sanırım Tom sanatçı ruhlu.
-I think Tom is artistic.
Sanatçı ruhlu bir ailede yetişti.
-He was raised in an artistic family.
- artistic
- {s} sanatçı ruhuna sahip, sanatsal yönü olan: She is also artistic. Onun sanat yönü de var
- artistic
- sanatkârane bir şekilde
- artistic
- güzel sanatlaraartistically sanatkârca
- artistical
- {s} artistik
- artistical
- {s} güzel sanatlarla ilgili
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف aesthetic, meeting the standards of art في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} artistic
- {s} artistical
aesthetic, meeting the standards of art
الواصلة
aesthetic, meet·ing the standards of artالنطق
Resimler
المفضلات