adab%c4%b1mua%c5%9feret

listen to the pronunciation of adab%c4%b1mua%c5%9feret
التركية - التركية

تعريف adab%c4%b1mua%c5%9feret في التركية التركية القاموس.

ADAB
(Hukuk) Terbiyeler, kurallar, usuller, utanmalar aktöre
adab
Lagaş ile Nippur'un ortasında bulunan, önemli bir Sumer kenti
adab
(Osmanlı Dönemi) usul, yol, yordam, davranış kâideleri, terbiye; ahlâk ve terbiyenin gerektirdiği konuşma ve hareket tarzı
ÂDÂB
(Osmanlı Dönemi) (Edeb kelimesinin çoğuludur.) Usul, yol, yordam, davranış kaideleri, terbiye. Ahlâk ve terbiyenin gerektirdiği konuşma ve hareket tarzı. Adaba uymayanlara edepsiz denir."Edipler edepli olmalı" yani yazarlar, edebiyatçılar dine, ahlâka ve terbiyeye uymalı. Aksi halde edebiyatçı adına lâyık olamazlar, edepsiz olurlar.(Sünnet-i Seniyyenin meratibi var. Bir kısmı vâciptir, terkedilmez. O kısım, Şeriat-ı Garrâ'da tafsilâtiyle beyan edilmiş. Onlar muhkemattır. Hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da, nevâfil
ÂDÂB U ERKÂN
(Osmanlı Dönemi) Edebler, kaideler ve rükünler. Ahlâk ve terbiye kaideleri
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف adab%c4%b1mua%c5%9feret في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

adab
Mesopotamian City
adab
Arabic paideia (adib: a practicioner of this)
adab
that which the Prophet did once or twice throughout his life
adab
Spiritual courtesy or manners
adab%c4%b1mua%c5%9feret
المفضلات