act of traveling on or in, action of a person or thing which rides

listen to the pronunciation of act of traveling on or in, action of a person or thing which rides
الإنجليزية - التركية

تعريف act of traveling on or in, action of a person or thing which rides في الإنجليزية التركية القاموس.

riding
(isim) binicilik, binme, ata binilen alan, binici yolu, idari bölge [brit.]
riding
binerek

Kabileden yaklaşık altmış adam atlarına binerek çabucak vardılar. - About sixty men from the tribe quickly arrived riding horses.

riding
binicilik

Binicilik kulübüne kabul için başvurdu. - He applied for admission to the riding club.

riding
{i} binici yolu
riding
yolculuk veya bin
riding
{s} binek
riding
riding master binicilik hocası
riding
{i} ata binilen alan
riding
Kanada bir mebusun temsil ettiği seçim bölgesi
riding
riding whip süvari kamçıs
riding
ilçe
riding
{i} biniş

Ben binişi gerçekten severim. - I really like riding.

riding
{i} binicilik: riding school binicilik okulu
riding
riding hood kadın biniciye mahsus başlık
riding
{i} binme

Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun. - You're playing with fire if you insist on riding your motorcycle without a helmet on.

Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim. - I prefer walking to riding.

riding
{i} idari bölge [brit.]
riding
ride git/sür
riding
riding school binicilik okulu
riding
kaza

O bir at biniciliği kazasında öldü. - He died in a horse riding accident.

الإنجليزية - الإنجليزية
{i} riding
act of traveling on or in, action of a person or thing which rides
المفضلات