الإنجليزية - التركية
تعريف accommodations; lodgings في الإنجليزية التركية القاموس.
- rooms
- daire/yerler/odalar
- rooms
- otur
Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.
-Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.
- rooms
- odalar
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
-Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
-Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.
- rooms
- pansiyon
- rooms
- {i} ev
- rooms
- {i} apartman
- rooms
- {i} daire
Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
-The apartment consists of three small rooms and a bath.
Bizim dairemizin beş tane odası var.
-Our flat has five rooms.
- rooms
- {i} kalacak yer
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف accommodations; lodgings في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} rooms
accommodations; lodgings
الواصلة
accommodations; lodg·ingsالنطق
Resimler
السابق
المفضلات