Benim telefon gidici.
- My phone is about to die.
Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
- People living in this area are dying because of the lack of water.
Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
- Thousands of soldiers and civilians were dying.
Açlıktan ölen fakir çocukların halini düşünmüyorlar mı?
- Don't they think about the poor children who are dying of hunger?
Onlar açlıktan ölen fakir çocukları düşünmüyorlar.
- They don't think about the poor children who are dying of hunger.
Ölmekte olan hastanın ailesi ne olacak?
- What about the family of the dying patient?
Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür.
- The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.
Ben ölmekten korkuyorum.
- I am afraid of dying.
Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.
- Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.
... will die. ...
... all intelligent life in the universe must die. The laws of physics are a death warrant ...