abgemacht

listen to the pronunciation of abgemacht
ألمانية - التركية
kararlaştırılmış, uzlaşılmış, anlaşmaya varılmış
tamam, oldu, anlaştık
oldu
الإنجليزية - التركية

تعريف abgemacht في الإنجليزية التركية القاموس.

fixed
{s} sabit

Böyle bir sabit fikirden kurtulsak iyi olur. - We had better do away with such a fixed idea.

Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır. - There is a fixed standard in the king's principles.

arranged
düzülmek
fixed
sabitleştirilmiş
fixed
sabit şekilde
fixed
kesme
fixed
fikse
fixed
{f} sabitleştir
fixed
belirlenmiş
fixed
değişmez
fixed
kararlaştırılmış

Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim. - I prefer to plan my activities for fixed times so I can manage my time.

arranged
düzenlendi

Toplantı gelecek pazar düzenlendi. - The meeting was arranged for next Sunday.

Parça, piyano ve orkestra için düzenlendi. - The piece was arranged for piano and orchestra.

fixed
{f} onar

Saatimin onarılması gerekiyor. - My clock needs to be fixed.

Tom onu bir çekiçle onardı. - Tom fixed it with a hammer.

arranged
düzenle

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik. - We arranged the books according to size.

Onlar bir toplantı düzenlediler. - They arranged a meeting.

fixed
{f} sabitleştir: adj.sabit
fixed
{s} oynamaz
fixed
{s} sağlanmış
fixed
kımıldamaz
fixed
idefiks
fixed
(Tıp) Solmaz (renk)