abes

listen to the pronunciation of abes
التركية - التركية
(Hukuk) Boş, saçma
(Osmanlı Dönemi) Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters
Akla ve gerçeğe aykırı
Gereksiz, lüzumsuz, yersiz, boş: "Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes."- R. H. Karay
(Osmanlı Dönemi) boş, mânâsız, faydasız, hikmetsiz
Gereksiz, lüzumsuz, yersiz, boş
Davarın kuyruğunda kuruyup kalan tersi
Boş, yararsız, saçma
abes
المفضلات