الإنجليزية - التركية
تعريف a woman giver to indiscriminate lewdness; a strumpet; a harlot في الإنجليزية التركية القاموس.
- prostitute
- fahişe
Hiçbir kadın fahişe olarak doğmaz.
-No woman is born a prostitute.
Emekli hakim, düzenli olarak fahişeleri ziyaret ederdi.
-The retired judge used to visit prostitutes regularly.
- prostitute
- orospu
- prostitute
- {f} (yeteneğini v.b.'ni) kendine layık olmayan bir işte kullanmak
- prostitute
- {i} kötü kadın
- prostitute
- {f} fahişelik yaptırmak
- prostitute
- {f} kötü amaçla kullanmak
- prostitute
- {f} fahişeliğe itmek
- prostitute
- fuhuş
- prostitute
- orta malı
- prostitute
- fahişelik yapmak
- prostitute
- para için özünü alçaltmak
- prostitute
- kötü maksatla kullanmak
- prostitute
- fahişeliğe sevketmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a woman giver to indiscriminate lewdness; a strumpet; a harlot في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- prostitute
a woman giver to indiscriminate lewdness; a strumpet; a harlot
الواصلة
a wo·man gi·ver to in·dis·cri·mi·nate lewdness; a strumpet; a har·lotالنطق
Resimler
المفضلات