a way through or along which someone or something may pass

listen to the pronunciation of a way through or along which someone or something may pass
الإنجليزية - التركية

تعريف a way through or along which someone or something may pass في الإنجليزية التركية القاموس.

passage
geçiş

Yan yatan bir araç geçişi engelledi. - A car lying on its side blocked the passage.

Burada büyük araçlar için geçiş yoktur. - There is no passage for big vehicles here.

passage
geçit

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk. - We found a secret passage into the building.

passage
geçme
passage
parça

Bu parçayı okuyup Japonca'ya çevir. - Read this passage and translate it into Japanese.

Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır. - The following passage is a quotation from a well-known fable.

passage
{i} yolculuk
passage
{i} akış
passage
{i} koridor, dehliz
passage
tarik
passage
{i} kanal
passage
bir tasarının kabul edilip yürürlüğe girmesi
passage
{i} gemi
passage
(Tekstil) geçiş, pasaj
passage
seyahat
passage
yol

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

passage
geçit,pasaj
passage
{i} geçme, gitme
passage
geçiş hakkı
passage
(isim) geçit, pasaj, dehliz, koridor [brit.], parça, kanal, geçme, geçiş, akış, yolculuk (uçak, gemi), bağırsakların çalışması
passage
{i} dehliz
passage
{i} koridor [brit.]
الإنجليزية - الإنجليزية
passage
a way through or along which someone or something may pass

    الواصلة

    a way through or a·long which some·one or some·thing May pass

    التركية النطق

    ı wey thru ır ılông hwîç sʌmwʌn ır sʌmthîng mey päs

    النطق

    /ə ˈwā ˈᴛʜro͞o ər əˈlôɴɢ ˈhwəʧ ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈmā ˈpas/ /ə ˈweɪ ˈθruː ɜr əˈlɔːŋ ˈhwɪʧ ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ˈmeɪ ˈpæs/
المفضلات