a valuable member

listen to the pronunciation of a valuable member
الإنجليزية - التركية

تعريف a valuable member في الإنجليزية التركية القاموس.

credit
{i} kredi

Kredi kartım ATM tarafından reddedildi. - My credit card was rejected by the ATM.

Mezun olmak için yeterli kredim yok. - I don't have enough credits to graduate.

credit
{i} güven

Tom açıkçası güveni hak ediyor. - Tom obviously deserves credit.

Tom biraz güveni hak ediyor. - Tom deserves a bit of credit.

credit
{i} itibar

Oğlan okulumuz için bir itibar. - The boy is a credit to our school.

credit
övgü
credit
(Askeri) KREDİ GARANTİSİ
credit
{i} inanma

Tom onun kredi kartlarını çalanın Mary olduğuna inanmak için isteksiz görünüyor. - Tom seems to be unwilling to believe that Mary was the one who stole his credit cards.

credit
karz
credit
itimat
credit
alacaklandırmak
credit
onur kaynağı
credit
{i} kazanç
credit
sadakat
credit
{i} vade
credit
{i} alacak

Alacaklıları onun peşinde. - His creditors are after him.

credit
veresiye

Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz. - The owner of this bar never sells liquor on credit.

credit
matluba geçirmek
credit
onur/güven/kredi
credit
kredi,v.inan: n.kredi
الإنجليزية - الإنجليزية
credit
a valuable member

    الواصلة

    a va·lu·a·ble Mem·ber

    التركية النطق

    ı välyubıl membır

    النطق

    /ə ˈvalyo͞obəl ˈmembər/ /ə ˈvæljuːbəl ˈmɛmbɜr/
المفضلات