الإنجليزية - التركية
تعريف a strong sexual desire في الإنجليزية التركية القاموس.
- lust
- şehvet
Onu şehvetle arzuluyorum.
-I'm lusting after her.
Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.
-The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.
- lust
- kösnüllük
- lust
- şehvet duygusu
- lecherousness
- seks düşkünlüğü
- lust
- arzulamak
- lust
- (for/after ile) sahip olmaya çalışmak
- lecherousness
- {i} şehvet düşkünü olma
- lecherousness
- (isim) şehvet düşkünü olma
- lust
- (Tıp) Aşırı cinsel arzu, aşırı cinselistek, şehvet
- lust
- çok kuvvetli ve karşı konulamaz arzu
- lust
- {i} arzu
Onu şehvetle arzuluyorum.
-I'm lusting after her.
Onu şehvetle arzuluyorum.
-I'm lusting after him.
- lust
- {f} arzulu olmak
- lust
- (fiil) arzulu olmak, şehvetli olmak
- lust
- lust after şehvetle arzu etmek
- lust
- nefsaniyet
- lust
- {f} for/after -i şehvetle arzu etmek
- lust
- {i} seks düşkünlüğü
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a strong sexual desire في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lecherousness
- lust
a strong sexual desire
الواصلة
a strong sex·u·al de·sireالتركية النطق
ı strông sekşuıl dîzayırالنطق
/ə ˈstrôɴɢ ˈseksʜo͞oəl dəˈzīər/ /ə ˈstrɔːŋ ˈsɛkʃuːəl dɪˈzaɪɜr/
Resimler
السابق
المفضلات