a sonnet, song, short musical poem

listen to the pronunciation of a sonnet, song, short musical poem
الإنجليزية - التركية

تعريف a sonnet, song, short musical poem في الإنجليزية التركية القاموس.

hit
{i} vurma

Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı. - Tom was lucky that Mary didn't hit him.

Ben gerçekten birine vurmalıyım. - I really need to hit somebody.

hit
vurgun
hit
çok sevilen
hit
uyuşmak
hit
yakalama
ditty
kısa ve basit şarkı
hit
darbe
hit
çarptırmak
hit
{f} vur

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu. - An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu. - If it had not been for his timely hit, our team would have lost the game.

hit
tokat
hit
götürmek

bir kızı götürmek.

ditty
(Muzik) kısa türkü okumak
ditty
bestelenmek için yazılmış şiir
ditty
{i} küçük şarkı
ditty
şarkı
hit
{i} laf çaktırma
hit
{i} başarı

Herkes müzikalin büyük bir hit olmasını bekliyordu fakat o başarılı olmaktan çok uzaktı. - Everybody expected the musical to be a great hit, but it was far from being a success.

Onların konseri büyük bir başarıydı. - Their concert was a big hit.

hit
{f} varmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} ditty
{n} hit