الإنجليزية - التركية
تعريف a song contained within another song, often demarcated by meter, key, or melody في الإنجليزية التركية القاموس.
- bridge
- {i} köprü
Mülteciler köprünün altında saklandı.
-Refugees hid under the bridge.
Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
-A long time ago, there was a bridge here.
- bridge
- köprülemek
- bridge
- (Askeri) köprüüstü
- bridge
- kaptan köşkü
- bridge
- (Muzik) yaylı çalgılarda eşik
- bridge
- köprüyle birleştirmek
- bridge
- burun köprüsü
- bridge
- gözlük köprüsü
- bridge
- {f} köprü kurmak
- bridge
- köprü,v.köprü kur: n.köprü
- bridge
- (Tıp) Diş köprüsü, briç
- bridge
- bridge tournament briç turnuvas
- bridge
- iskambil briç
- bridge
- {f} köprü yapmak
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
-Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
- bridge
- {i} briç
Onlar her boş zamanlarında briç oynarlar.
-They play bridge every free moment.
Tom Mary'ye nasıl briç oynanacağını öğretmeye çalıştı.
-Tom tried to teach Mary how to play bridge.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a song contained within another song, often demarcated by meter, key, or melody في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bridge
The lyrics in the song's bridge inverted its meaning.
a song contained within another song, often demarcated by meter, key, or melody
الواصلة
a song con·tained with·in an·oth·er song, of·ten de·mar·ca·ted by meter, key, or Me·lo·dyالنطق
Resimler
المفضلات