a small house; a cottage or hut

الإنجليزية - التركية

تعريف a small house; a cottage or hut في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

cot

beşik

cot

{i} bebek karyolası

Dün gece Tom'un bodrum katında bir bebek karyolasında yattım. - I slept on a cot in Tom's basement last night.

cot

kulübe

Uzakta bir kulübe gördük. - I saw a cottage in the distance.

Onun kulübesi kıyıda. - His cottage is on the coast.

cot

{i} İng. bebek karyolası

cot

{i} ağıl

cot

baraka

cot

{i} (üzerine bez gerili) portatif karyola

cot

{i} küçük kulübe

cot

{i} kümes

cot

{i} portatif karyola

Tom arka odadaki portatif karyolada uyuyor. - Tom is asleep on the cot in the back room.

cot

ört

cot

bez karyola

cot

kamp yatağı/beşik/kulübe

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a small house; a cottage or hut في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

cot

الواصلة

a small house; a cot·tage or hut