تعريف a small hill in northern england. (usage preserved mainly in place names.) في الإنجليزية التركية القاموس.
- how
- nasıl
Röportajın nasıl gitti?
-How did your interview go?
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
-How can you contribute to our organisation?
- how
- ne kadar
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
-She told me how it was wrong to steal.
10 kağıt tabak ne kadar?
-How much do ten paper plates cost?
- how
- nasıl da
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
-Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
-Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
- how
- nice
- how
- nereden
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
-How do you know that Tom isn't a native speaker?
O onu nereden biliyor?
-How does he know that?
- how
- hangi yolla
- how
- ne
- how
- nasıl: How did it happen? Nasıl oldu? How will he do this? Bunu nasıl yapacak? How does it work? Nasıl çalışıyor?
- how
- How about it? Ne dersiniz? How are you? Nasılsınız? How do you do? Nasılsınız? How goes it? How is it going? Ne var ne yok? Ne âlem desin
- how
- yöntem
Bunu yapma yöntemin bu.
-That's how you do it.
Onu yapma yöntemimiz bu.
-That's how we did it.
- how
- yapma tarzı
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.
-I like how Tom and Mary did that.
Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.
-That's how the pros do it.
- how
- yapma yöntemi
Onu yapma yöntemimiz bu.
-That's how we did it.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
-I handled the problem the only way I knew how.
- how
- ne kadar: How long
- how
- ne halde
- how
- ne suretle
- how
- ne derecede
- how
- ne durumda
المصطلحات ذات الصلة
تعريف a small hill in northern england. (usage preserved mainly in place names.) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- how