الإنجليزية - التركية
تعريف a small ball في الإنجليزية التركية القاموس.
- bullet
- mermi
Tom tüm mermilerini kullandı.
-Tom used up all his bullets.
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
-We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
- bullet
- {i} kurşun
Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
-A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
-Doctors removed the bullet.
- bullet
- (Askeri) FİŞEK MERMİSİ, ÇEKİRDEK: Bir piyade tüfeği veya hafif ateşli silahlarda kullanılan kurşun, çelik veya diğer bir maddeden mamul, şekillendirilmiş cisim
- bullet
- (Bilgisayar) madde işareti
- bullet
- (Bilgisayar) imleme
- bullet
- (Askeri) çekirdek
- bullet
- (Bilgisayar) m imi
- bullet
- (Askeri) fişek mermisi
- bullet
- im
- bullet
- (ALT+0149) Mermi imi
- bullet
- küçükbulletproofkurşun geçmez
- bullet
- madde imi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a small ball في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bullet
- small ball
- A baseball strategy that relies on baserunning, singles and hitting for average rather than hitting home runs
- A ball
- onion
- A ball
- rundle
- small ball
- small sphere
المصطلحات ذات الصلة
a small ball
الواصلة
a small Ballالتركية النطق
ı smôl bôlالنطق
/ə ˈsmôl ˈbôl/ /ə ˈsmɔːl ˈbɔːl/
Resimler
السابق
المفضلات