a signal indicating this time

listen to the pronunciation of a signal indicating this time
الإنجليزية - التركية

تعريف a signal indicating this time في الإنجليزية التركية القاموس.

curfew
sokağa çıkma yasak
curfew
{i} yat borusu

Ben bir yat borusuna sahip değilim. - I don't have a curfew.

curfew
sokağa çıkma yasağı

O, sokağa çıkma yasağından sonra dışarıda olduğu için göz altına alındı. - He was given a detention for being out after curfew.

Tom Mary'nin sokağa çıkma yasağının saat kaçta olduğunu biliyor mu? - Does Tom know what time Mary's curfew is?

curfew
{i} karartma zili
curfew
eski zamanlarda gece ışıkları ve ateşi mecburi söndürme zamanı
curfew
bu saati bildiren çan sesi
curfew
{i} karatma zamanı
الإنجليزية - الإنجليزية
curfew
a signal indicating this time

    الواصلة

    a sig·nal in·di·cat·ing this time

    التركية النطق

    ı sîgnıl îndıkeytîng dhîs taym

    النطق

    /ə ˈsəgnəl ˈəndəˌkātəɴɢ ᴛʜəs ˈtīm/ /ə ˈsɪɡnəl ˈɪndəˌkeɪtɪŋ ðɪs ˈtaɪm/
المفضلات