الإنجليزية - التركية
تعريف a sample, especially one used for diagnostic analysis في الإنجليزية التركية القاموس.
- specimen
- örneklik
- specimen
- antika kimse ya da şey
- specimen
- model
- specimen
- acayip
- specimen
- {i} göstermelik
- specimen
- {i} tip
Böcekbilimci böceğin tipini bulamadı.
-The entomologist could not find a specimen of the bug.
- specimen
- {i} ilginç tip
- specimen
- {i} örnek
Bu çok nadir bir örnektir.
-This is a very rare specimen.
Bu örnekler birkaç kategoriye ayrılır.
-These specimens are divided into several categories.
- specimen
- (Ticaret) belge örneği
- specimen
- {i} acayip kimse
- specimen
- {i} tahlil
- specimen
- {i} simge
- specimen
- {i} numune
Bu numunelerle çalışman etkileyiciydi.
-Your work with these specimens was impressive.
Bu, çok nadir bir numunedir.
-This is a very rare specimen.
- specimen
- (Tıp) örnek, numune, model, misal
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a sample, especially one used for diagnostic analysis في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- specimen
a sample, especially one used for diagnostic analysis
الواصلة
a sample, es·pe·cial·ly one used for di·ag·nos·tic a·na·ly·sisالنطق
Resimler
المفضلات