a runner on which a gun is mounted

listen to the pronunciation of a runner on which a gun is mounted
الإنجليزية - التركية

تعريف a runner on which a gun is mounted في الإنجليزية التركية القاموس.

slide
slayt

Her kapının sal olarak kullanılabilecek çıkarılabilir bir slaytı vardır. - Each door has a detachable slide that can be used as a raft.

slide
sürgü

Sürgülü hesap cetvelinin ne olduğunu bilmek için çok gençsin. - You're too young to know what a slide rule is.

slide
kızak yapmak
slide
lam
slide
heyelan
slide
kıl
slide
{f} kay

Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın. - If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.

Alice uzun yoldan kaydı. - Alice slid down the long slide.

slide
(Mühendislik) kızak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{f} (slid)
slide
{f} kaydırmak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{i} kayak yeri
slide
{i} kayma
slide
{i} patensiz kayma
slide
(isim) kayma, kayış, patensiz kayma, kızak yolu, kayak yeri, toprak kayması, heyelan, sürgü, kızak [müh.], slayt, dia, agraf, lâm, toka
slide
{f} akıp gitmek
slide
{i} mikros- kopta
slide
{i} dia, diyapozitif, slayt
slide
{i} lâm
الإنجليزية - الإنجليزية
slide
a runner on which a gun is mounted

    الواصلة

    a run·ner on which a gun I·s mount·ed

    التركية النطق

    ı rʌnır ôn hwîç ı gʌn îz mauntıd

    النطق

    /ə ˈrənər ˈôn ˈhwəʧ ə ˈgən əz ˈmountəd/ /ə ˈrʌnɜr ˈɔːn ˈhwɪʧ ə ˈɡʌn ɪz ˈmaʊntəd/
المفضلات