Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
 - Tom has been struck by lightning three times.
Dört çarpı beş yirmidir.
 - Four times five is twenty.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
 - Now it's time to say good night.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
 - There were no railroads in Japan at that time.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
 - If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
 - How much time does she need to translate this book?
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
 - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
 - How many times do I have to ask you to call me by my first name?
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
 - He will be having dinner with her at this time tomorrow.
Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.
 - He will be talking with his family at this time tomorrow.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
 - Imagine that you had a time machine.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
 - Imagine that you have a time machine.