a person who sums

listen to the pronunciation of a person who sums
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who sums في الإنجليزية التركية القاموس.

summer
yaz

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim. - I'll travel across Europe by bicycle this summer.

summer
summer school yaz okulu
summer
{s} yazla ilgili

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık. - The worst thing about summer is the heat.

summer
{i} yaz, yaz mevsimi
summer
summer time yaz saati
summer
summer squash kabak
summer
{i} hayatın baharı
summer
(fiil) yazı geçirmek, yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{i} taban kirişi
summer
yaz esnasında bakmak veya beslemek
summer
Indian summer pastırma yaz
summer
(isim) yaz, gençlik çağı, hayatın baharı, refah dönemi, taban kirişi, kapı üstü kirişi, pencere üstü kirişi
summer
{f} yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{f} yazı geçirmek
summer
{i} pencere üstü kirişi
summer
summer theater yazın sayfiyede oynayan tiyatro
summer
{i} gençlik çağı
summer
{i} refah dönemi
summer
yazlık

Geçen yıl onlar bir yazlık inşa ettiler. - Last year they built a summer house.

Tom'un yazlık bir evi var mı? - Does Tom have a summer house?

الإنجليزية - الإنجليزية
summer
a person who sums

    الواصلة

    a per·son who sums

    التركية النطق

    ı pırsın hu sʌmz

    النطق

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈsəmz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈsʌmz/
المفضلات