الإنجليزية - التركية
تعريف a part of a whole expressed in hundredths في الإنجليزية التركية القاموس.
- percentage
- {i} yüzde
İnsanların yüzde kaçı üç dil konuşur?
-What percentage of the people speak three languages?
Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.
-People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.
- percentage
- doz
- percentage
- pursantaj
- percentage
- (Ticaret) kar hissesi
- percentage
- pay
- percentage
- (Ticaret) temettü
- percentage
- (Ticaret) yüzde oran
- percentage
- yüzde oranı
- percentage
- yüzdelik
- percentage
- yüzde hesabına göre oran
- percentage
- {i} yüzdesi
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.
-According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.
Bir hayvan hücresinde lipidlerin yüzdesi yaklaşık%8'dir.
-The percentage of lipids in an animal cell is about 8%.
- percentage
- yüzde yüzdelik
- percentage
- {i} k.dili. yarar, avantaj, kâr
- percentage
- {i} komisyon
- percentage
- {i} pay, hisse, yüzdelik
- percentage
- {i} kâr payı
- percentage
- dili kâr
- percentage
- (isim) yüzde, yüzdesi, oran, komisyon, kâr payı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a part of a whole expressed in hundredths في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- percentage
a part of a whole expressed in hundredths
التركية النطق
ı pärt ıv ı hōl îksprest în hʌndrıdthsالنطق
/ə ˈpärt əv ə ˈhōl əkˈsprest ən ˈhəndrədᴛʜs/ /ə ˈpɑːrt əv ə ˈhoʊl ɪkˈsprɛst ɪn ˈhʌndrədθs/
Resimler
المفضلات