Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
 - I can't believe you quit playing harp.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
 - I want to buy a pair of ski boots.
Babam bana bir çift eldiven aldı.
 - Father bought me a pair of gloves.
Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
 - I've made up my mind to learn how to play the harp.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
 - He was electrocuted while playing the electric harp.