Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom has been struck by lightning three times.
Beş çarpı iki ona eşittir.
- Five times two equals ten.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
- I think it's time for me to say goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- They have lived here for a long time.
Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
- I had a call from her for the first time in a long time.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
- How many times do I have to ask you to call me by my first name?
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
- Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
- He will be in London at this time tomorrow.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you have a time machine.
Ne zaman geri döneceksin?
- What time will you be back?
These times were erroneously converted between zones.