354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
 - Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
 - A lot of clients come to the lawyer for advice.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
 - I have a number of influential friends.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
 - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
O, bankaya çok miktarda para yatırdı.
 - He deposited a lot of money in the bank.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
 - Australia exports a lot of wool.
Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
 - Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
Birkaç yolcu yaralandı.
 - A number of passengers were injured.
Sami bir piyango talihlisiydi.
 - Sami was a lottery winner.
Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
 - I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
 - Tom owns a lot of land just outside of Boston.
Onların hepsi otoparkta bekliyor.
 - They all are waiting in the parking lot.
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
 - I had a lot of money, but spent everything.
O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.
 - He has written a number of exciting detective stories.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
 - Fadil received a number of letters from Layla.
Bir miktar kitap çalındı.
 - A number of books were stolen.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
 - The councilor tabled a number of controversial motions.
a bad lot.
I spoke with a number of them about it.
A number of people have commented on it.