a mishap caused by something suddenly falling down or caving in

listen to the pronunciation of a mishap caused by something suddenly falling down or caving in
الإنجليزية - التركية

تعريف a mishap caused by something suddenly falling down or caving in في الإنجليزية التركية القاموس.

collapse
yığılmak
collapse
{i} çöküş

Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle ​​sona erdi. - The Cold War ended with the collapse of the Soviet Union.

Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi. - The news was all about the collapse of the Soviet Union.

collapse
(to) daraltmak
collapse
güçten düşmek
collapse
(Bilgisayar) daralt
collapse
bunalım
collapse
başarısızlığa uğramak
collapse
düşmek
collapse
bayılmak
collapse
yıkılma

Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. - The old bridge is in danger of collapse.

collapse
çök

Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü. - A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.

O, dizlerinin üzerine çöktü. - He collapsed to his knees.

collapse
{f} başarısız olmak
collapse
{i} kolaps
collapse
{i} suya düşme
collapse
{f} suya düşmek
collapse
(Tıp) Kolaps, collapsus: Periferik damarların genişleyip muhitle kanın toplanması ile hasıl olan ağır bir tablo, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi
collapse
çökertmek
collapse
(Biyoloji) kollaps
collapse
{f} cesaretini yitirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
collapse
a mishap caused by something suddenly falling down or caving in

    الواصلة

    a mis·hap caused by some·thing sud·den·ly fall·ing Down or ca·ving in

    التركية النطق

    ı mîshäp kôzd bay sʌmthîng sʌdınli fälîng daun ır keyvîng în

    النطق

    /ə ˈməsˌhap ˈkôzd ˈbī ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈsədənlē ˈfäləɴɢ ˈdoun ər ˈkāvəɴɢ ən/ /ə ˈmɪsˌhæp ˈkɔːzd ˈbaɪ ˈsʌmθɪŋ ˈsʌdənliː ˈfɑːlɪŋ ˈdaʊn ɜr ˈkeɪvɪŋ ɪn/
المفضلات