a minor annoyance or inconvenience

listen to the pronunciation of a minor annoyance or inconvenience
الإنجليزية - التركية

تعريف a minor annoyance or inconvenience في الإنجليزية التركية القاموس.

nuisance
sıkıntı

Tom gerçek bir sıkıntı. - Tom is a real nuisance.

Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır. - Sinus infection is a nuisance to most people.

nuisance
karın ağrısı
nuisance
baş ağrısı
nuisance
(Kanun) ızrar etme
nuisance
(Kanun) rahatsız etme
nuisance
(Ticaret) başkalarına verilen zarar
nuisance
baş belası

Telefon bir baş belası olabilir. - The telephone can be a nuisance.

Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır. - Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.

nuisance
sıkıntı veren şey/kimse
nuisance
(hukuk) başkalarına zarar veya sıkıntı veren şey
nuisance
sıkıntı, dert, bela
nuisance
{i} sıkıcı tip
nuisance
public nuisance umumun rahatını bozan şey
nuisance
{i} rahatsızlık
nuisance
nuisance tax çok ufak tutarlar halinde toplandığından dolayı sıkıcı olan vergi
nuisance
(isim) sıkıntı, dert, belâ, baş belâsı, sıkıcı tip, rahatsızlık
nuisance
sıkıcı şey veya kimse
nuisance
{i} belâ

Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır. - Chicken pox is an itchy nuisance for kids.

Telefon bir baş belası olabilir. - The telephone can be a nuisance.

nuisance
başkalarına zarar veya sıkıntı veren şey
الإنجليزية - الإنجليزية
nuisance
a minor annoyance
pinprick
a minor annoyance or inconvenience

    الواصلة

    a Mi·nor an·noy·ance or in·con·ven·ience

    التركية النطق

    ı maynır ınoyıns ır înkınvinyıns

    النطق

    /ə ˈmīnər əˈnoiəns ər ˌənkənˈvēnyəns/ /ə ˈmaɪnɜr əˈnɔɪəns ɜr ˌɪnkənˈviːnjəns/
المفضلات