الإنجليزية - التركية
تعريف a man with a reputation for fine dress and etiquette; a dandy في الإنجليزية التركية القاموس.
- beau
- züppe erkek
- beau
- kavalye
- beau
- âşık
O güzel prensese aşık oldu.
-He fell in love with the beautiful princess.
Tom, güzel bir Alman kızına âşık oldu.
-Tom fell in love with a beautiful German girl.
- beau
- {ç} --s/--x (boz)
- beau
- {i} aşık
Yakışıklı prens çok güzel bir prensese aşık oldu.
-The handsome prince fell in love with a very beautiful princess.
Tom, güzel bir Alman kızına âşık oldu.
-Tom fell in love with a beautiful German girl.
- beau
- {i} züppe
- beau
- modacı/erkek arkadaş
- beau
- {i} (kadına) âşık erkek, âşık, sevgili
- beau
- {i} şık erkek
- beau
- şık giyinen adam
- beau
- {i} sevgili
Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
-Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a man with a reputation for fine dress and etiquette; a dandy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- beau
a man with a reputation for fine dress and etiquette; a dandy
الواصلة
a man with a re·pu·ta·tion for fine dress and etiquette; a Dan·dyالنطق
Resimler
المفضلات