a heavy load

listen to the pronunciation of a heavy load
الإنجليزية - التركية

تعريف a heavy load في الإنجليزية التركية القاموس.

burden
{i} yük

Stajyer, görevin yüküne dayanamadı. - The trainee could hardly bear the burden of the task.

O, ebeveynlerine bir yüktü. - He was a burden to his parents.

burden
{i} sorumluluk

Sorumluluk omuzda hafiftir. - The burden is light on the shoulder.

burden
mesuliyet
burden
{i} zorunluluk
burden
{f} yüklemek

Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum - I don't want to burden you with my troubles.

burden
(Ticaret) hamule
burden
(Ticaret) genel giderler
burden
sıkıntı vermek
burden
{f} yükle

Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum - I don't want to burden you with my troubles.

Herkesin kendi yükleri vardır. - Everyone has their own burdens.

burden
{i} nakarat
heavy load
ağır yük
burden
sıkıntı verici
burden
yüklenmek
burden
ispat etme mecburiyeti
burden
(isim) nakarat, ana fikir, yük, sorumluluk, zorunluluk, yük taşıma, tonaj (gemi)
burden
{i} yük, ağırlık
burden
üstüne çullanmak
burden
ağır

Ağır vergi yükü altındaydılar. - They were burdened with heavy taxes.

الإنجليزية - الإنجليزية
burden
heavy load
heavy freight, weighty burden
a heavy load

    الواصلة

    a hea·vy load

    التركية النطق

    ı hevi lōd

    النطق

    /ə ˈhevē ˈlōd/ /ə ˈhɛviː ˈloʊd/
المفضلات