a group of cells that do the same kind of job

listen to the pronunciation of a group of cells that do the same kind of job
الإنجليزية - التركية

تعريف a group of cells that do the same kind of job في الإنجليزية التركية القاموس.

tissue
{i} doku

Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü. - This tissue has been irreversibly damaged.

Kas dokusu sayısız hücreden oluşur. - Muscle tissue consists of innumerable cells.

tissue
{i} tuvalet kâğıdı

Tuvalet kağıdımız bitti, bu yüzden biraz almaya gitmem gerekiyor. - We're out of tissue paper, so I need to go buy some.

tissue
{i}
tissue
{i} ince kumaş
tissue
hayvan veya bitki dokularının organizma dışındaki bir ortam için de yaşatılması veya yetiştirilmesi
tissue
{i} ince kâğıt
tissue
{i} bir tür ince ambalaj kâğıdı
tissue
(Nükleer Bilimler) dokuma
tissue
ince yumuşak kâğıt
tissue
kâğıt mendil

Bana bir kağıt mendil verebilir misin? - Can you hand me a tissue?

Sana bir kağıt mendil alayım. - Let me get you a tissue.

tissue
f dokumak
tissue
(Diş Hekimliği) birlikte özel bir fonksiyon gösteren, benzer hücrelerden oluşan kitle
tissue
(Tıp) Doku, nesiç
tissue
(İnşaat) zar, ince dış örtü
tissue
(isim) doku, ince kumaş, ince kâğıt, kopya kağıdı, kâğıt mendil, kâğıt peçete, tuvalet kâğıdı, ağ
tissue
tissue culture biyol
tissue
(Tekstil) kumaş

Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz. - Make sure you check all the pockets for tissues before washing your clothes.

tissue
ince tül kumaş
tissue
doku kül
الإنجليزية - الإنجليزية
tissue
a group of cells that do the same kind of job

    الواصلة

    a group of cells that do the same kind of Job

    التركية النطق

    ı grup ıv selz dhıt du dhi seym kaynd ıv cōb

    النطق

    /ə ˈgro͞op əv ˈselz ᴛʜət ˈdo͞o ᴛʜē ˈsām ˈkīnd əv ˈʤōb/ /ə ˈɡruːp əv ˈsɛlz ðət ˈduː ðiː ˈseɪm ˈkaɪnd əv ˈʤoʊb/
المفضلات