a greater distance in space or time

listen to the pronunciation of a greater distance in space or time
الإنجليزية - التركية

تعريف a greater distance in space or time في الإنجليزية التركية القاموس.

further
daha ileri

O benden daha ileriye yüzebilir. - She can swim further than I can.

O, daha ileriye yürüyemedi. - He could not walk any further.

further
ilâveten
further
ilerlemesini sağlamak
further
ileri

Ben daha ileri yürüyemem. - I can't walk any further.

Ben daha ileriye gidemem. - I can't go any further.

further
daha

O benden daha ileriye yüzebilir. - She can swim further than I can.

İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen. - Please make an appointment to come in and discuss this further.

further
daha ilerde
further
üstelik
further
başka bir

Söyleyecek başka bir şeyin var mı? - Do you have anything further to say?

Başka bir talimata kadar sessiz kalacaksın. - You will remain silent until further instructed.

further
başka

Söyleyecek başka bir şeyin var mı? - Do you have anything further to say?

Başka sorularınız var mı? - Do you have any further questions?

further
başka yere
further
daha fazla

Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz. - We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.

O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor. - That absolves me from further responsibility.

further
bun dan başka
further
{s} ötedeki, uzaktaki, daha uzak
further
f ilerletmek
further
{s} ötedeki
further
yardım et mek furthermore z bundan başka
further
(zarf) daha ileri, daha fazla, ileri, ileride, öte, ötede, öteye, ayrıca, bundan başka
further
{s} ileriki
الإنجليزية - الإنجليزية
further
a greater distance in space or time

    الواصلة

    a Great·er dis·tance in space or time

    التركية النطق

    ı greytır dîstıns în speys ır taym

    النطق

    /ə ˈgrātər ˈdəstəns ən ˈspās ər ˈtīm/ /ə ˈɡreɪtɜr ˈdɪstəns ɪn ˈspeɪs ɜr ˈtaɪm/
المفضلات