Elizabeth'e halasının adı verildi.
- She was named Elizabeth after her aunt.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Babaannen kaç yaşında?
- How old is your grandmother?
Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.
- Linda was wildly excited to learn that her aunt Nancy was coming to visit her.
Teyzem bana yeni bir etek yaptı
- My aunt made a new skirt for me.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- My grandmother is still vigorous at 82 years old.
Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu.
- Sami lived with his aunt.
Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My father's brother's wife is my aunt.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
- Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.
Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.
- My grandma texts faster than you.
Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.
- We found a recipe for grandma's cookies .
Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
- After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.
... make sure we got everything we needed. My grandmother, she started off as a secretary ...
... grandfather died awhile back. My grandmother died three days before I was elected president. ...