Son derece arkadaş canlısıdır.
 - He is extremely friendly.
Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
 - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.
Adanın sakinleri cana yakındır.
 - The inhabitants of the island are friendly.
Tom kesinlikle cana yakındır.
 - Tom certainly is friendly.
Bana dostça bir öğüt verdi.
 - He gave me a piece of friendly advice.
Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.
 - The uncle gave me a friendly piece of advice.
Onunla dostça ilişkiler içindedir.
 - He is on friendly terms with her.
Bir at dost bir hayvandır.
 - A horse is a friendly animal.
Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
 - They claim that all their products are friendly to the environment.
Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.
 - They claim that all their products are environmentally friendly.
Tom Mary ile samimidir.
 - Tom is friendly with Mary.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
 - The new president was a warm and friendly man.