a fool; a simpleton; a term of reproach

listen to the pronunciation of a fool; a simpleton; a term of reproach
الإنجليزية - التركية

تعريف a fool; a simpleton; a term of reproach في الإنجليزية التركية القاموس.

idiot
{i} salak

Bu gece burada bir sürü salak var. - There are a lot of idiots here tonight.

Sen böyle bir salaksın. - You're such an idiot.

idiot
ibiş
idiot
marsıvan eşeği
idiot
(Tıp) idyot
idiot
gerizekalı

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor? - Fucking hell, what idiot dare phone me in the middle of the night?

idiot
hebenneka
idiot
(Pisikoloji, Ruhbilim) ağır zeka geriliği
idiot
abeci
idiot
kazma
idiot
andaval
idiot
ahmak

Sen sorumsuz bir ahmaksın. - You're an irresponsible idiot.

Herkes hata yapar... Bilhassa ahmaklar! - Everyone makes mistakes. Especially idiots!

idiot
doğuştan geri zekâlı kimse
idiot
geri zekalı

Tom'un bir geri zekalı olduğunu düşünüyorum. - I consider Tom an idiot.

Bir geri zekalı gibi gülmeye ne zaman son vereceksin? - When are you going to stop laughing like an idiot?

idiot
i. geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
(isim) geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
{i} geri zekâlı; dangalak
idiot
(Tıp) Doğuştan aptal, idyo
idiot
{i} aptal

Onun erkek arkadaşı aptal. - His boyfriend is an idiot.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

الإنجليزية - الإنجليزية
idiot
a fool; a simpleton; a term of reproach
المفضلات