الإنجليزية - التركية
تعريف a female chicken, especially one kept for its eggs في الإنجليزية التركية القاموس.
- hen
- dişi kuş/tavuk
- hen
- hazel hen dağtavuğu
- hen
- {i} dişi
- hen
- {i} dişi kuş
- hen
- hen har rier delice doğan
- hen
- {i} kadın
Ben güzel bir kadına bakıyordum.
-I was looking at a pretty hen.
- hen
- argo karı
- hen
- hen party argo kadınlar toplantısı
- hen
- mavi doğan
- hen
- {i} geveze kadın
- hen
- Tetrastes bonasia
- hen
- tavuk
Benim tavuklar geçen yıl daha az yumurtladı.
-My hens laid fewer eggs last year.
Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
-What came first? The egg or the hen?
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a female chicken, especially one kept for its eggs في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hen
a female chicken, especially one kept for its eggs
الواصلة
a fe·male chicken, es·pe·cial·ly one kept for its eggsالنطق
Resimler
المفضلات