Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir..
- This decision will reflect on his future career.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
- My decision to study abroad surprised my parents.
Bazen çabuk karar almak önemlidir.
- Sometimes it is important to take a decision quickly.
Bir karar almak zorundayız.
- We have to make a decision.
Yargıçlar bir karar verdiler.
- The judges made a decision.
Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım.
- I try not to judge my friends' decisions.
Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır.
- That decision will have wide and serious consequences.
Hem baban hem de ben senin kararın sonuçlarını anlıyoruz.
- Both your father and I understand the consequences of your decision.
Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var.
- There's growing anger over the government's decision.
Japon hükümeti önemli bir karar verdi.
- The Japanese government made an important decision.
It's a tough decision, but I'll take vanilla.
He has won twice by knockout, once by decision.
... you made a decision this is a good hotel I'm going to like it and you look fat ...
... business thinking and decision-making ...