a canal made by erosion or excavation

listen to the pronunciation of a canal made by erosion or excavation
الإنجليزية - التركية

تعريف a canal made by erosion or excavation في الإنجليزية التركية القاموس.

cut
{i} kesme

O grupla bağlantıları kesmelisin. - You should cut off your connections with that group.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

cut
maktu
cut
yarma
cut
kesiştirmek
cut
biçme
cut
-e gitmemek
cut
sapmak
cut
parça

Tom bir cam parçası ile parmağını kesti. - Tom cut his finger on a piece of glass.

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur. - Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

cut
azaltmak

Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun? - Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?

Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı. - The factory had to cut back its production.

cut
kesinti

Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi. - The power cuts damaged the computer.

Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar. - Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.

cut
dilim

Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor. - Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti. - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

cut
yarık
cut
{f} görmezlikten gelmek
cut
{i} tutam
cut
{f} yol açmak
cut
{f} (cut, --ting)
cut
tatsız
cut
{f} biçmek
cut
{f} kırpmak
الإنجليزية - الإنجليزية
cut-
cut
a canal made by erosion or excavation

    الواصلة

    a ca·nal made by e·ro·sion or ex·ca·va·tion

    التركية النطق

    ı kınäl meyd bay îrōjın ır ekskıveyşın

    النطق

    /ə kəˈnal ˈmād ˈbī əˈrōᴢʜən ər ˌekskəˈvāsʜən/ /ə kəˈnæl ˈmeɪd ˈbaɪ ɪˈroʊʒən ɜr ˌɛkskəˈveɪʃən/
المفضلات