الإنجليزية - التركية
تعريف a burst of speed or activity في الإنجليزية التركية القاموس.
- sprint
- en büyük hızla yapılan kısa mesafeli koşu
- sprint
- hızla koşmak
- sprint
- sürat koşusu
Wayde van Niekerk 400 metre sürat koşusunda dünya rekoru kırdı ve altın madalya kazandı.
-Wayde van Niekerk broke the world record and won the gold medal in the 400m sprint.
Acele etmeyin. Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
-Take your time. It's a marathon, not a sprint.
- sprint
- {f} hızla koş
- sprint
- tabana kuvvet koşmak
- a burst of
- Bir burst
- sprint
- {f} hızlı koşmak
- sprint
- {f} tam hızla koşmak
- sprint
- (Askeri) Daha önceleri Safeguard balistik füze savunma silah sisteminin bir parçası olan yüksek hızlı satıhtan havaya nükleer güdümlü füze
- sprint
- {f} koşuşturmak
- sprint
- {i} sürat koşusu, sprint
- sprint
- {f} sürat koşusu yapmak
- sprint
- {i} tam hızla koşma
- sprint
- sprinterkısa mesafe koşucusu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a burst of speed or activity في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sprint
a burst of speed or activity
الواصلة
a burst of speed or ac·ti·vi·tyالتركية النطق
ı bırst ıv spid ır äktîvıtiالنطق
/ə ˈbərst əv ˈspēd ər akˈtəvətē/ /ə ˈbɜrst əv ˈspiːd ɜr ækˈtɪvətiː/
Resimler
السابق
المفضلات