a boundary guarded by a picket, or unit, of soldiers

listen to the pronunciation of a boundary guarded by a picket, or unit, of soldiers
الإنجليزية - التركية

تعريف a boundary guarded by a picket, or unit, of soldiers في الإنجليزية التركية القاموس.

picket line
grev hattı

Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim. - I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.

picket line
(Kanun) Protesto eylemi için biraraya gelmiş olan insanların oluşturduğu hat
picket line
(Askeri) TAVLA HALATI: At ve katır yularlarının bağlanması için yerden ortalama 1.20 metre yükseklikte gerilen tel veya ip halat
الإنجليزية - الإنجليزية
picket line
a boundary guarded by a picket, or unit, of soldiers
المفضلات