الإنجليزية - التركية
تعريف a borough; a manor; as, the bury of st في الإنجليزية التركية القاموس.
- bury
- gömmek
Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
-The dog was busy burying his bone in the garden.
Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
-The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
- bury
- {f} toprağa vermek
- bury
- {f} cenazeyi kaldırmak
- bury
- defin yapmak
- bury
- örtüp bastırmak
- bury
- cenaze kaldırmak
- bury
- (Spor) uzak mesafeli şutu gömmek
- bury
- defin etmek
- bury
- gizlemek
- bury
- göm
Parasını kuma gömüyor.
-She's burying her money in the sand.
Köpekler genellikle kemikleri gömerler.
-Dogs often bury bones.
- bury
- defnetmek
- bury
- saklamak
- bury
- {f} örtmek
- bury
- {f} daldırmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a borough; a manor; as, the bury of st في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bury
a borough; a manor; as, the bury of st
الواصلة
a borough; a manor; as, the bu·ry of stالنطق
Resimler
المفضلات