الإنجليزية - التركية
تعريف a body of fresh water في الإنجليزية التركية القاموس.
- freshwater
- tatlı su
Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.
-Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.
Dünyanın tatlı suyunun %68'inden fazlası buzda ya da buzullarda kilitlidir; ve diğer %30'u yeraltı suyudur.
-Over 68 percent of Earth's freshwater is locked up in ice and glaciers; and another 30 percent is in groundwater.
- a body of
- Bir bedenin
- freshwater
- {s} taşra
- freshwater
- {s} tatlı suya ait, tatlı su
- freshwater
- {s} tatlısu
Poyang Gölü Çin'deki en büyük tatlısu gölüdür.
-Poyang Lake is the largest freshwater lake in China.
Alabalık, bir tatlısu balık türüdür.
-The trout is a species of freshwater fish.
- freshwater
- {s} denize alışkın olmayan
- freshwater
- {s} tatlısuda yaşayan
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a body of fresh water في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- freshwater
a body of fresh water
الواصلة
a bo·dy of fresh wa·terالتركية النطق
ı bädi ıv freş wôtırالنطق
/ə ˈbädē əv ˈfresʜ ˈwôtər/ /ə ˈbɑːdiː əv ˈfrɛʃ ˈwɔːtɜr/
Resimler
السابق
المفضلات