التركية - الإنجليزية
تعريف açgözlülükle في التركية الإنجليزية القاموس.
- greedily
- greed
- rapacious
- açgözlülük
- greed
The world would be so much better off without greed.
-Dünya açgözlülük olmadan çok daha iyi olurdu.
Greed is the root of all evil.
-Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır.
- açgözlülük
- {i} gluttony
Gluttony is one of the seven deadly sins.
-Açgözlülük yedi ölümcül günahlardan biridir.
The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.
-Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.
- açgözlülük
- ambition
- açgözlülük
- avarice
- açgözlülük
- cupidity
- açgözlülük
- hoggishness
- açgözlülük
- acquisitiveness
- açgözlülük
- covetousness
- açgözlülük
- rapacity
- açgözlülük
- covetousness
- açgözlülük
- insatiability
- açgözlülük
- greed, gluttony, avarice, cupidity
- açgözlülük
- rapaciousness
- açgözlülük
- greediness
- açgözlülük
- hoggish
- açgözlülük
- {i} voracity
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف açgözlülükle في التركية التركية القاموس.
- Açgözlülük
- tamahkarlık
- Açgözlülük
- tamah
المصطلحات ذات الصلة
açgözlülükle
الواصلة
aç·göz·lü·lük·leResimler
السابق
المفضلات