الإنجليزية - التركية
تعريف 37 gills في الإنجليزية التركية القاموس.
- log
- kütük
Tom ateşin üzerine bir kütük daha attı.
-Tom tossed another log on the fire.
Tom bütün gece ve ertesi günün çoğunu bir kütük gibi uyudu.
-Tom slept like a log all night and most of the next day.
- log
- log cabin kütükten yapılmış kulübe
- log
- {i} kütük (kesilmiş ağaç gövdesi)
- log
- (Askeri) gemi jurnali
- log
- (Bilgisayar,Teknik) sistem günlüğü
- log
- (Askeri) güverte jurnali
- log
- (Bilgisayar,Teknik) sıralı kayıt
- log
- seyir defterine kaydetmek
- log
- logaritma
Matematik sevmememe rağmen logaritma okumak zorunda kaldım.
-Although I didn't like math, I had to study logarithms.
E'nin doğal logaritması 1'dir.
-The natural logarithm of e is 1.
- log
- (gemi/uçak/vb.) seyir defteri
- log
- {i} parakete
- log
- (İnşaat) kütük, kayıt
- log
- log (kuyu, sondaj logu)
- log
- (sistem) günlük, günlük tutmak
- log
- parakete/günlük/kütük
- log
- {i} den. parakete
- log
- kütük gibi şey veya adam
- log
- {f} den. seyir jurnaline kaydetmek
- log
- {f} seyir defterine yazmak
- log
- (isim) kütük, tomruk, parakete, gemi hız ölçeri, seyir defteri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف 37 gills في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- log