التركية - الإنجليزية
تعريف -i suçlamak في التركية الإنجليزية القاموس.
- -i suçlamak
- point the finger at
- suçlamak
- accuse
- suçlamak
- charge
Without sufficient evidence, it was difficult to charge Dan with murder.
-Yeterli delil olmadan, Dan'ı cinayetle suçlamak zordu.
- suçlamak
- blame
Tom wants to blame us.
-Tom bizi suçlamak istiyor.
I've got only myself to blame.
-Sadece kendimi suçlamak zorundayım.
- suçlamak
- charge smb. with smth
- suçlamak
- (ağır biçimde) chastise
- suçlamak
- condemn
- suçlamak
- put in the dock
- birbirini suçlamak
- recriminate
- haksız yere suçlamak
- accuse falsely
- suçlamak
- reproach
- suçlamak
- tax
- suçlamak
- put the blame on smb
- suçlamak
- incriminate
- suçlamak
- impeach
- suçlamak
- arraign
- suçlamak
- bring an accusation against smb
- suçlamak
- inculpate
- suçlamak
- impute
- suçlamak
- censure
- suçlamak
- to accuse (someone); to accuse (someone) of (an offense or crime)
- suçlamak
- to accuse, to indict, to blame, to charge sb (with sth) itham etmek
- suçlamak
- indict
- suçlamak
- excoriate
- suçlamak
- (Hukuk) to convict, to charge (to)
- suçlamak
- task
- suçlamak
- criminate
- suçlamak (birbirini)
- recriminate
- yalancılıkla suçlamak
- give smb. the lie
- yalancılıkla suçlamak
- give the lie to
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف -i suçlamak في التركية التركية القاموس.
- suçlamak
- Suç yüklemek, itham etmek: "Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez."- H. Taner
- suçlamak
- Suç yüklemek, itham etmek
المصطلحات ذات الصلة
-i suçlamak
الواصلة
i suç-la-makالنطق
Resimler
السابق
المفضلات