-e dayamak

listen to the pronunciation of -e dayamak
التركية - الإنجليزية

تعريف -e dayamak في التركية الإنجليزية القاموس.

-e dayamak
rest against
-e dayamak
(Fiili Deyim ) set against
dayamak
prop
dayamak
rest
arkasını dayamak
to rely on the help and protection (of)
birbirine dayamak
recline
cevapı dikmek/dayamak/yapıştırmak
colloq . to be ready with an answer
dayamak
to lean against, to set against, to rest; to base on; to thrust
dayamak
prop up
dayamak
ply with
dayamak
to force (something, someone) upon (someone)
dayamak
base on
dayamak
to lean (one thing) against (another), prop (one thing) against (another), set (one thing) against (another)
dayamak
lean against
dayamak
support

Tom uses a pillow to support his back when he sleeps. - Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.

dayamak
recline on
dayamak
recline upon
dayamak
recline
dayamak
base upon
dayamak
prov. to thrust (something) right before (one's eyes)
dayamak
to deliver or present (something, someone) angrily (to someone)
dayamak
to press (something) against (a place)
dayamak
to position (a military unit) in front of/against. dayayıp döşemek to furnish (a house) completely
dayamak
(yiyecek) ply
içkiyi dayamak
ply smb. with drink
kafasına silahı dayamak
hold a pistol to smb.'s head
kalas dayamak
timber
kırkına merdiven dayamak
be on the sunny side of fourty
merdiven dayamak
(deyim) be rising
merdiven dayamak
put a ladder
merdiven dayamak
be nearing
merdiven dayamak
push
merdiven dayamak
(deyim) be on the right side of
merdiven dayamak
be pushing
merdiven dayamak
(for someone) to be nearing (a certain age or stage in life)
sırtını dayamak
1. to lean one's back against (something). 2. to rely on the protection of
sırtını dayamak
recline upon
tüfeki duvara dayamak
slang to be mentally exhausted, throw in the towel
التركية - التركية

تعريف -e dayamak في التركية التركية القاموس.

dayamak
Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak
dayamak
Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek
dayamak
Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak
dayamak
Varmak, ulaşmak
dayamak
Ardına kadar açmak
dayamak
Bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak
dayamak
Hızla, öfkeyle veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak
-e dayamak
المفضلات