-e çatmak

listen to the pronunciation of -e çatmak
التركية - الإنجليزية

تعريف -e çatmak في التركية الإنجليزية القاموس.

-e çatmak
come up against
kaş çatmak
scowl
kaşlarını çatmak
frown
çatmak
walk into
keyif çatmak
enjoy oneself
silah çatmak
pile arms
adamına çatmak
to meet one's match
alın çatmak
to frown
belaya çatmak
to run into trouble
belaya çatmak/düşmek/girmek/uğramak
to run into trouble
derte çatmak
to run into trouble
gelip çatmak
arrive
gelip çatmak
strike
gelip çatmak
to come, to arrive
gelip çatmak
set in
kaşlarını çatmak
knit one's brows
kaşlarını çatmak
knit one's eyebrows
kaşlarını çatmak
gather one's brows
kaşlarını çatmak
to frown
kaşlarını çatmak
to frown, to knit one's brows
kaşlarını çatmak
frown down
keyif çatmak
to enjoy oneself, to make merry
keyif çatmak
to enjoy oneself, have a good time
sert kayaya çatmak
bite on granite
silah çatmak
to pile arms
silahları çatmak
to stack arms
tela çatmak
to interface (a part of a garment)
tüfek çatmak
to stack arms
çatmak
jump at
çatmak
to hit, bump
çatmak
to stack, pile (arms); to prop (poles, etc.) together (as one would stack rifles)
çatmak
jump on
çatmak
to erect (something) in a makeshift manner
çatmak
to knit (one's brows)
çatmak
wrinkle
çatmak
run against
çatmak
to stack, to pile; to baste together, to tack; to attack, to tilt at, to pick a quarrel with; to come up; to wrinkle, to knit
çatmak
lash into
çatmak
knit
çatmak
to scold, berate
çatmak
to put up (a framework of poles or timbers)
çatmak
to encounter, chance upon (someone)
çatmak
to ingratiate oneself with, get in with, cozy up to
çatmak
to baste (pieces of cloth) together, tack (pieces of cloth) together
çatmak
wrinkle up
çatmak
attack
çatmak
be up against
çatmak
slap
çatmak
to put (a load) on both sides of (a pack animal)
çatmak
(for a time) to come round, be upon one. Çattık! (Konuşma Dili) We're in for it now!
çatmak
to meet with, come up against, run up against (someone or something unpleasant)
çatmak
(tüfekleri) stack
çatmak
to tie on (a cloth worn around the forehead)
çehre çatmak/eğmek/etmek
to make a sour face
çetin cevize çatmak
catch a tartar
التركية - التركية

تعريف -e çatmak في التركية التركية القاموس.

çatmak
(-e durum ekiyle kullanılan fiil) Üzücü olaylarla karşılaşmak: "Hacı Mustafa bağırıyor, ömründe böyle bir işe çatmadığını söylüyordu."- R. H. Karay
çatmak
(-e durum ekiyle kullanılan fiil) Birine sert sözle söylemek veya yazılar yazmak: "Böyle söyler de sonra yemek biraz azca çıkarsa, yahut pek düzgün olmasa, aşçıya çatacak gibi olur."- M. Ş. Esendal
çatmak
Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek: "Koca bir nahiye titreştik, ödünsüz yattık / O büyük mektebi gördün ya, kışın biz çattık."- M. A. Ersoy
çatmak
(yükü hayvana) İki yanlı yüklemek
çatmak
(kaş, yüz için) Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak: "Komiser o yana doğru geldiğinden polis kaşlarını çattı."- H. Taner
çatmak
(-e durum ekiyle kullanılan fiil) Rastlamak, karşılaşmak: "Nerden çattım böylesi bir güzele..."- C. S. Tarancı. 10
çatmak
Değnek, kılıç, tüfek gibi uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak: "Avlusunda silâhlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var."- F. R. Atay
çatmak
(başa yemeni, çatkı, yazma gibi şeyleri) Bağlamak
çatmak
(kereste vb. gereci) Birbirine tutturmak
çatmak
Birbirine tutturmak
çatmak
Üzücü olaylarla karşılaşmak
çatmak
Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek
çatmak
Bağlamak
çatmak
Sırası gelmek, zamanı gelmek
çatmak
İki yanlı yüklemek
çatmak
Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak
çatmak
Gemiler birbirine çarpmak
çatmak
Rastlamak, karşılaşmak
çatmak
Değnek, kılıç, tüfek gibi uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak
çatmak
Birine sert sözle söylemek veya yazılar yazmak
-e çatmak
المفضلات